Ankara'da iş insanı Murat C., bankacı eşi Esra C.'nin kendisine hakaret ettiğini ve dedektif tutup takip ettirdiğini öne sürerek 300 bin lira tazminat talebiyle boşanma davası açtı. Mahkeme, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda Esra C.'nin kusurlu olduğuna karar verip, 300 bin lira tazminata hükmetti. İstinaf ve Yargıtay da kararı hukuka uygun buldu.
İş insanı Murat C., 2020'de evlendiği ve 4 yıl evli kaldığı bankacı eşi Esra C.'nin ailesine karşı saygısız davrandığını, günde en az 10 kez 10'ar dakika ile aradığını, kendisine hakaret ettiğini ve dedektif tutup takip ettirdiğini öne sürerek 150 bin lira maddi ve 150 bin lira manevi olmak üzere 300 bin lira tazminat talebiyle boşanma davası açtı. Bu durum, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu gerekçesiyle mahkemeye taşındı.
Mahkeme, Murat C.'nin iddialarını dikkate alarak, Esra C.'nin ağır kusurlu olduğuna karar verdi. Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olayların ardından, mahkeme Esra C.'nin 300 bin lira tazminat ödemesine hükmetti. Bu karar, çiftin boşanma sürecinin başlangıcını oluşturdu.
Ankara 4'üncü Aile Mahkemesi'nde açılan davada Esra C., eşinin iddialarının doğru olmadığını ve evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediğini ileri sürüp, davanın reddini talep etti. Ancak mahkeme, çiftin boşanmasına karar verip, Esra C.'nin ağır kusurlu olduğu kanaatine vardı. Bu durum, mahkemenin verdiği tazminat kararının temelini oluşturdu.
Esra C., mahkemenin kararına itiraz etti ve dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı. Ancak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Hukuk Dairesi, Esra C.'nin istinaf başvurusunu reddetti. Mahkeme, Murat C.'nin boşanma talebini kabul ederek, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun buldu.
Esra C., mahkemenin kararına itiraz etti ancak bu itiraz, sonuç vermedi. Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, dosyada yer alan delillere dayanarak, davalı kadının temyiz itirazlarının yersiz olduğuna ve mahkemenin kararının hukuka uygun olduğuna hükmetti. Böylece, mahkemenin verdiği karar kesinleşmiş oldu.
Murat C.'nin avukatı Senem Yılmazel, davalı kadının müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını belirtti. Avukat, 'Ciddi anlamda kıskançlık ve baskı yapıyor, hakaret ve küfürler ediyor. Müvekkilimi günde 10 kez telefonla arıyormuş' şeklinde açıklamalarda bulundu.
Avukat Yılmazel, şahitle dedektif takibini kanıtladıklarını belirtti. 'Sürekli birisi takip ediyormuş müvekkilimi. Yanında arkadaşıyla birlikte şüphelenmiş 'Niye birisi beni takip ediyor' diye' dedi. Bu durum, boşanma davasının önemli bir parçasını oluşturdu. Dedektifin, müvekkilinden daha fazla para istediği bilgisi de dikkat çekti.
Tanık olarak dinlenmesi istenen kişi, dedektifin kim olduğunu söylemiş. Ancak tanıklık yapmak istemediği için çağrılmadı. Bu durum, mahkeme sürecinde önemli bir eksiklik olarak değerlendirildi. Aşırı kıskançlık, boşanma nedenleri arasında yer alıyor.
Müvekkilin arkadaşı tanık olarak dinlendi. Bu şekilde kanıtlanmış oldu. HTS kayıtlarıyla, Murat C.'nin 1 saat içinde 10 kez aradığı da kanıtlandı. Toplantıda olduğunda çok sorun yaşadığını aktarıyor. Bu durum, mahkeme sürecinde önemli bir delil olarak değerlendirildi.
Aşırı kıskançlık, boşanma nedenidir. Bu nedenle çiftlerin bu konuda özen göstermesi, birbirlerine güven ve saygı duyması gerekir. Mahkeme, bu durumu göz önünde bulundurarak kararını vermiştir.