Diyanet İşleri Başkanlığı her yıl Ramazan ayında imsak ve iftar saatlerini illere göre takvim şeklinde yayımlıyor. Ancak, bu saatlerin doğruluğu konusunda tartışmalar sürüyor. Büyük çoğunluk Diyanet'in belirlediği sürelere riayet etse de, bazı gruplar bu saatlerin yanlış belirlendiğini savunuyor. Özellikle Ramazan'ın ilk günü, 'Saat kaça kadar yiyip içebiliriz?' ve 'İstanbul veya diğer şehirler için imsak vakti saat kaçta?' gibi sorular gündeme geliyor. Farklı takvimlerdeki farklı saatler dikkat çekiyor.
Diyanet'e göre, ilk sahur İstanbul için 06.07'de yapılmalıdır. Ancak, Diyanet'in hesaplamalarını hatalı bulanlar da mevcut. Bu eleştiriler, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 1983 yılında geçirdiği uygulamaya dayandırılıyor. 1983'te imsak derecesinin -19 dereceden -18 dereceye indirildiği belirtiliyor. Bu değişiklik, bazı gruplar tarafından eleştirilmekte ve Diyanet'in hesaplamalarının güvenilirliği sorgulanmaktadır.
Ayrıca, açıklamalarda Diyanet'in gözle görünen sürenin gözeltildiği temkin denen sürenin kaldırıldığına işaret ediliyor. Bu durum, imsak ve iftar saatlerinin belirlenmesinde farklılıklar yaratıyor. Diyanet, bu hesaplamaların doğruluğunu savunmakta ve eleştirileri yanıtlamaktadır.
Diyanet İşleri, Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ile ortak çalışmalar yaptığını belirtmektedir. Bu çalışmalar kapsamında, Bala'daki 1500 rakımlı Beynam Ormanları, Gerede'deki 1900 rakımlı Arkut Dağları ve deniz seviyesine yakınlığı nedeniyle Mersin'in Anamur ilçesinde çeşitli gözlemler gerçekleştirilmiştir. Bu gözlemler, imsak ve iftar saatlerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Diyanet, 17.8 bulunan derecenin kolaylaştırma ilkesi gereğiyle 18 derece olarak belirlendiğini ve hesapların buna göre yapıldığını öne sürmektedir. Bu durum, namaz vakitlerinin belirlenmesinde farklılıklar yaratmakta ve toplumsal tartışmalara yol açmaktadır. Diyanet'in bu hesaplamaları, farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Ramazan ayında imsak ve iftar saatleri, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenmektedir. Ancak, bu saatlerin doğruluğu konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Diyanet'in hesaplamaları, bazı gruplar tarafından eleştirilmektedir. Bu durum, toplumda farklı takvimlerin kullanılmasına ve tartışmalara yol açmaktadır.
Sonuç olarak, Diyanet'in belirlediği imsak ve iftar saatleri, birçok kişi tarafından takip edilse de, farklı görüşlerin varlığı dikkat çekmektedir. Bu tartışmalar, Ramazan ayının manevi atmosferinde önemli bir yer tutmaktadır. Herkesin bu saatlere nasıl uyacağı, toplumsal bir mesele olarak gündemde kalmaya devam edecektir.