İsrail, Suriye'deki gelişmeleri kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirirken, HTŞ'nin meşruiyet kazanma çabaları dikkat çekiyor. Bu durum, bölgedeki güç dengelerini etkileyen önemli bir faktör haline geliyor. İsrail, HTŞ yönetiminin Suriye'deki varlığını tehdit olarak görmüyor. Bunun yerine, kendi stratejik hedeflerine ulaşmak için bu durumu kullanıyor.
İsrail, Suriye'deki rejimin çöküşünü kendi lehine bir fırsat olarak değerlendiriyor. HTŞ'nin Suriye'den Lübnan'a giden silahlara el koyması, İsrail'in Hizbullah'a karşı yürüttüğü savaşta önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak, bu durum İsrail'in işgal planlarını durdurmuyor. 1967'de işgal ettiği Golan Tepeleri'ndeki su kaynaklarını kontrol altına almak için harekete geçiyor.
Başbakan Benyamin Netanyahu, Suriye'ye yönelik planlarını açıkladı. 24 Şubat'ta yaptığı konuşmada, İsrail ordusunun Golan Tepeleri'nde sınırsız süreyle kalacağını belirtti. Bu durum, Suriye'nin güneyindeki Dürzi toplumuna yönelik tehditleri ortadan kaldırma amacı taşıyor. Netanyahu, Suriye'nin güneyinin tamamen askerden arındırılmasını talep ediyor.
Netanyahu'nun açıklamaları, Suriye'deki HTŞ yönetiminin meşruiyet kazanma çabalarıyla çelişiyor. HTŞ, ulusal diyalog konferansı düzenleyerek kendisine meşruiyet kazandırmaya çalışıyor. Ancak, bu konferansın kapsayıcılığı sorgulanıyor. Dürziler, Kürtler ve Alevilerin temsil edilmediği bir ortamda, HTŞ'nin meşruiyet kazanması zor görünüyor.
HTŞ, uluslararası meşruiyet kazanma çabalarıyla dikkat çekiyor. Ancak, bu çabalar İsrail'in saldırgan politikalarıyla karşı karşıya kalıyor. HTŞ, Suriye'deki işgali sindirmek ya da direnmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalıyor. Bu durum, HTŞ'nin geleceğini belirsiz hale getiriyor.
İsrail, HTŞ'nin zayıflığını kendi lehine kullanmak için çeşitli stratejiler geliştiriyor. HTŞ'nin terör sicili, İsrail için bir bahane olarak kullanılıyor. Bu durum, HTŞ'nin uluslararası alanda tanınma çabalarını olumsuz etkiliyor. HTŞ, Suriye'deki işgali kabul etmek zorunda kalabilir.
İsrail'in Suriye üzerindeki stratejik planları, bölgedeki güç dengelerini etkiliyor. HTŞ'nin durumu, Suriye'deki diğer grupların da tutumlarını belirliyor. Dürzilerin ve Kürtlerin durumu, İsrail'in müdahale planları için bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
İsrail, Suriye'deki Dürzileri etkilemek için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Dürzilerin özerklik talepleri, İsrail'in işgal planlarıyla örtüşüyor. Bu durum, Suriye'deki iç dinamikleri daha da karmaşık hale getiriyor. HTŞ'nin geleceği, bu güç dengeleri doğrultusunda şekillenecek.