İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik geniş çaplı saldırılara yeniden başladı. Saldırılar, İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee tarafından duyuruldu. Adraee, 'Siyasi düzeyin talimatları doğrultusunda, İsrail ordusu ve (İsrail iç istihbarat teşkilatı) Shin Bet, Gazze Şeridi genelinde Hamas'a bağlı hedeflere geniş çaplı bir saldırı başlattı.' ifadesini kullandı. Bu durum, bölgedeki gerilimi artırdı ve sivil kayıplara yol açtı.
İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik saldırılarında çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti. Filistin haber ajansı WAFA'nın aktardığına göre, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırları bombalandı. Bu saldırılarda çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı bildirildi. Saldırılar, sivil yerleşim alanlarını da hedef aldı.
İsrail savaş uçakları, Gazze kentinin ed-Derec Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı bir okulu ve Tel el-Heva Mahallesi'nde 3 evi bombaladı. Ayrıca, Gazze'nin orta kesimlerindeki Burec ve Nusayrat Mülteci Kampları da hedef alındı. Bu durum, bölgedeki insani durumu daha da zorlaştırdı.
İsrail Ordusu İç Cephe Komutanlığı, Gazze Şeridi çevresindeki okullarda eğitime ara verildiğini açıkladı. Bu karar, bölgedeki güvenlik endişeleri nedeniyle alındı. Ayrıca, çiftçilerin sınıra yakın yerlerde çalışmasına izin verilmeyeceği bildirildi. Bu durum, bölgedeki tarımsal faaliyetleri olumsuz etkiledi.
Okulların kapatılması, çocukların eğitim hayatını da olumsuz etkiledi. Eğitim alanında yaşanan bu aksaklıklar, uzun vadede bölgedeki genç neslin gelişimini tehdit ediyor. Saldırılar nedeniyle arama kurtarma ekiplerinin hedef alınan bölgelere ulaşmakta ciddi sıkıntı çektiği kaydedildi.
İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik geniş çaplı saldırıları, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirdi. Saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiği kaydedildi. Bu durum, uluslararası toplumda endişelere yol açtı.
Gelecek dönemde, bu saldırıların durumu nasıl etkileyeceği merak konusu. Saldırılar, bölgedeki barış sürecini olumsuz etkileyebilir. Uluslararası toplumun bu duruma nasıl tepki vereceği ise belirsizliğini koruyor.